Entrance to Berlin is 30 km ahead of Potsdam.
Because it's the biggest city in Germany, entering the city center takes a quite while with all the traffic lights.
City looks like it's built to be a capital city, like Angora.
Couple of old buildings scattered in modern housings.
After settling down in a nice hotel, i met up with my students living in Berlin. Queues gets longer the more you go north. Queues for gas, WC, shopping...
After waiting a while, we finally got our food. It gets expensive up here, like gas.
After we ate our food in haste, we went into a club where youngsters and teenagers hang out and got a couple of drinks.
They told me EDM is very popular here. To me, Berlin Orchestra is the music of Berlin, not EDM.
The day after i went out to see the cities hotspots. Berlin Wall, Checkpoint Charlie, Genocide Memorial and gate of the city...
War had a big impact on the city. It's been rebuilt and even to this date there are rebuilding efforts.
There is nothing left of the Wall. Only memorial parts remain and on them there are graffiti masterpieces on them painted by the most famous artists.
One day is more than enough to see all of these but unfortunately i happened to spend more time here.
________________________________________________________
Berlin'e giriş Potsdam'dan 30 km sonra.
Almanyanın en büyük şehri olduğu için şehir merkezine girmesi trafik ışıkları yüzünden oldukça uzun sürüyor.
Ankara gibi sonradan yapılmış bir başkent görüntüsü var ilk girişte.
Modern yapılar arasında tek tük eski binalar.
Şehrin merkezinde güzel bir otele yerleştikten sonra, Berlinde yaşayan öğrencilerimle akşam yemeği için buluştuk. Kuzeye çıktıkça kuyrukta bekleme süreleri gittikçe artıyor. Benzin için sıra, tuvalet için sıra, alış veriş için sıra, yemek yemek için sıra. Trafik ışıklarında bile yeşil yansa dahi sola dönüşlerde karşıdan gelenlere yol vermek için beklemek gerekiyor. yayaları beklemek bisikletleri beklemek.
Yeterince bekledikten sonra yemeklerimizi alabildik. Yine kuzeye çıktıkça yemek pahalı. Benzinde olduğu gibi.
Yemeğimizi ayak üstü yedikten sonra gençlerin buluşma mekanı, dere kenarında bulunan salaş gece kulüplerinin olduğu yerde birşeyler içip geceyi sonlandırdık.
Berlin gençlerin söylediğine göre Elektronik ve House müzik için aranılan şehir. DJ'lerin Berlin oldukça iyi olduğunu söylüyorlar. Bana göre Berlin Senfoni Orkestrasıdır Alman Müziğinde iyi olan.
Bir sonraki gün şehrin görülmeden geçilmeyecek yerlerini dolaştım. Berlin duvarı. Charli Check Point. Soykırım Anıtı. Şehrin kapısı ve kanalların olduğu bölge.
Berlin savaştan sonra yerle bir olmuş ve yeni binalar tüm şehri doldurmuş. Hala yoğun bir inşaat süreci mevcut.
Berlin Duvarından geriye bir şey kalmamış. Anıt olarak bırakılan bölümde dünyaca ünlü grafiti tasarımcılarının çalışmaları var her biri görüşmeye değer. müze olarak bırakılan kısımda ise yalnızca bir parça duvar yerde bir iç bölge dış bölge işareti ve duvarın olduğunyeri simgeleyen demir çubuklar.
soykırım anıtı görülmeye değer. tasarımcı olayın sıkıntısını dikdörtgen bloklarla yansıtmış. Etkili de olmuş.
Tüm bunları görmek için bir gün fazla bile. Ama mecburen Berline bir gün fazla harcadık.
