Streets get a little narrow when you enter the old turkish neighborhood. It brings people together and makes streets look like more crowded.
Underneath a spruce tree, near a poolside, i sketched a little something and ate a meatball sub. People around me were mostly turkish and shop owners spoke turkish.
The city square is worth taking a couple photos.
I much strongly understood that for people who want's to absorb the cities life, Vespa is the perfect vehicle.
___________________________________________________________
Üsküp'te nüfus şehrin yüz ölçümüne göre oldukça az. Tenha bir görünümü var.
Opera, tiyatro ya da devlet binaları oldukça güzel görünüyor. Şehrin görkemli geçmişini sokaklar arasında dolaştıkça hisstememek mümkün değil.
Köprüyü geçip Eski Türk mahallesine geçince daralan sokaklar, az sayıda insanı bir araya gelmeye zorluyor ve sokaklar daha kalabalık görünüyor.
Bir çınar altında havuzun kenarında gölgede bir eskiz çizip köfte ekmek yedim. Etrafımda ki gezginlerin çoğu Türktü ve servis elamanları ve satıcılar hep Türkçe konuşuyorşardı.
Türk Mahallesinden köprüye çıkarken geçtiğim Kent Meydanı bol bol fotoğraflanmaya değer.
Uzun sürüşler yerine şehirlerin yaşantısını görmek isteyenler için Vespa'nın çok işlevsel olduğunu bu fotoğrafları çekerken çok daha iyi anladım.
It wouldn't be possible to enter these areas with a car.
While i was thinking about spending another day in Skopje, i decided on crossing the border while driving.
Destination: Niş
Approximately 200 km
___________________________________________________________
Buralara büyük bir araçla girmek başka türlü mümkün olamazdı.
Çınar gölgesinde bir gün daha Üsküpte kalmayı düşünürken, sürmeye başlayınca sınırı geçmeye karar verdim.
Hedefim Niş yaklaşık 200 km.



Hiç yorum yok:
Yorum Gönder